http://redd.com.tr/

            Redd, Türk rock müziğinin 1996’dan beri önemli bir parçasıdır. Gerek şarkı sözleriyle gerek de klipleriyle anlatmak istediklerini etkili bir şekilde ifade etmiştir. Şarkı sözleri, çoğunlukla toplumu konu alırken kimi zaman da bireyi konu edinir. Bunu her klibinde açıkça göremeyiz ancak net bir şekilde yansıttığı bir klibi vardır. Redd’in 2012 yılında yayınladığı Hayat Kaçık Bir Uykudur albümünün içindeki “Bir Yol Bulursun” isimli şarkısının sözleri ve klibi bireyi konu alan kategoridedir. Şarkının sözlerini dinlediğimizde, kendi istediğimizi yapma ve kendimiz olma yolundaki isteklerimiz artıyor ve bu isteklerimize karşı umut duyuyoruz. Klip ise dört kısımdan oluşuyor ve Ankara’da geçiyor. Ahmet Melih Yılmaz, klipteki tek karakter olarak rol alıyor. Karakterimizi, her bir kısımda toplumun farklı kesimlerinden bir birey olarak tek bir kişide görüyoruz. İlk anda “benliğimizi keşfetme” konusu göze çarpmayabilir. Bu sebeple, bu yazı Redd’in “Bir Yol Bulursun” isimli şarkısının sözlerini ve klibini esas alarak kişinin kendi benliğini keşfetmesi konusunu irdeleyecektir.

 

            Redd’in “Bir Yol Bulursun” isimli şarkısının klibinin ilk kısmında bizi gayet düzgün giyimli –muhtemelen memur– ve saatini kontrol eden genç bir erkek karşılıyor. Bu kişiyi tüm klip boyunca da görüyoruz. Karakterimizin camdan dışarı bakarken bir an önce bulunduğu yerden (iş yerinden) ayrılmak, o karanlık ve kasvetli yerden kurtulmak istediğini yüzündeki ifadeden anlayabiliyoruz. Hemen arkasından karakterimizi, 25. saniyeyle birlikte, Bakanlıklar’ı Kızılay’a bağlayan Ankara’nın meşhur yeşil tüp köprüsünde görüyoruz. Ne yapacağını bilmez bir halde uçtan uca gidip geliyor. Karakterimiz muhtemelen hiç dokunmadığı ya da dokunmayı düşünmediği köprünün lambalarına dokunmaya çalışıyor, akıp giden kalabalığa aldırmadan köprünün ortasına oturuveriyor. Biz bu sahneleri izlerken, şarkının ilk sözleri olan “kalbin zorla çarpıyorsa, olsun” cümlesini işitiyoruz. Buradaki şarkı sözleri, bize tüm kliple ilgili küçük bir ipucu veriyor: ‘Zorla bir şeyler yapıyor olabilirsin, olsun düzelecek’ anlamı çıkartılabilir. Bu sözler klibin ilk sahneleriyle de eş zamanlı düşünüldüğünde, kişinin istemediği bir hayatı yaşadığı sonucuna varılabilir. Daha sonra ise, hiç bilmediği bir yerde, hiç tanımadığı benliğiyle bir başına kalmışçasına Kızılay tarafına geçiyor. Yine bu geçişle beraber şarkı sözlerinin “yolun anlam bulmuyorsa, durma yine de durma” kısmı duyuluyor. Buradaki sahnelerde de –bankın üstüne çıkmak, hareket eden otobüse aniden binip sonra hemen otobüsten geri inmek gibi– daha önce hiç yapmadığını tepkilerinden tahmin edebildiğimiz şeyleri yapıyor. Klibi sözlerle beraber takip ettiğimizde: “Kim ne derse desin aldırma, olmak istediğin yolda yürü” anlamını çıkartıyoruz. Klibin 1 dakika 17 saniyelik ilk kısmında bize tanıtılan kişi, Ankara sokaklarında rastlanması zor olmayan biri. Takım elbisesi ve köprünün Bakanlıklar tarafından gelmesi bize karakterimizin memur olduğunu düşündürebilir. Memur olmadığını varsayarsak da “düzenli” bir hayatı olması olası. Doğrusu bu kısım bize kişinin benliğini keşfetmeye çalışmasını anlatmaktan ziyade “ben neredeyim, ne -yapıyorum, kimim?” gibi sorularla “monoton” hayatını sorgulamaya başladığını anlatmaya çalışıyor.

            İkinci kısım ise 1. dakika 16. saniyeyle birlikte bir barda başlıyor. Bu kısımda karakterimizi değişmiş görüyoruz. Soru sormaktan çok artık cevap arar gibi bir hali var. Bu sonuca onu takım elbisesiz görmemizden varabiliriz. Bir daha geri dönmemek üzere işten son kez çıkmış ve bir barda tek başına kaygısızca içiyor. Bu yorumu, klibin ilerleyen sahnelerinde bir daha onu takım elbiseyle görmeyecek oluşumuzdan kolaylıkla yapabiliriz. Karakterimizi içerken izlediğimiz sırada şarkı sözleri, “kendine biraz umut ver, bir yol daha bulursun” ve “kendine biraz zaman ver, bir yol daha bulursun” şeklinde devam ediyor. Eğer dinlediğimizi izlediğimiz sahnelerle düşünecek olursak, kişinin kendini bulması ya da tanıması için kısa bir yolculuktan geçtiğini ve bu anın eski hayatıyla yeni hayatını bağlayan bir köprü olduğu anlamına varabiliriz. Bu kısmın sonlarına doğru karakterimiz ayağa kalkıyor ve oldukça sarhoş bir şekilde yavaşça kapıya doğru yöneliyor. 2. dakika 4. saniyeyle birlikte kapı açılıyor ve ekranı bir beyazlık kaplıyor. Bu sahneleri izlerken şarkı sözleri “kimse sana uymuyorsa, olsun bir gün bulursun” diye devam ediyor ve klibin ikinci kısmı bitiyor. Bu kısımda karakterimiz ilk kısımdaki soru sorma aşamasının ardından cevap bulma aşamasına geçiyor ve bunun tahlilini bir barda alkol alıp, kendi kendine kadeh tokuştururken yapıyor. Tüm bunları bir değişimin başlangıcı olarak yorumlayabiliriz.

            Üçüncü kısım, bir önceki kısmı bitiren beyaz görüntüden sonra Selanik Caddesi’ni Sakarya’ya bağlayan üst geçitte başlıyor. Karakterimiz barda giydiği kıyafetlerden tamamen farklı bir şekilde bizi yerde yatarken karşılıyor. Artık o, iş çıkışı barda bir şeyler içen biri değil. Tamamen değişmiş ve bir evsiz gibi üst geçitte uzanıyor. Daha sonra ayağa kalkıyor, tehlikeli sayılabilecek şekilde üst geçidin korkulukları üzerinde yürüyor, seksek oynuyor ve çöp poşetini olduğu gibi yere boşaltıyor. Burada enteresan olan iki şey dikkatimizi çekiyor. Karakterimiz evsiz ancak saçları bozulmamış şekilde duruyor ve üstelik içtiği sigarası paketten az evvel çıkmış gibi dümdüz bir şekilde. Üst geçitlerde yatan birinin düzgün saçlı oluşu ve sigarasının da ezilmemesi biraz düşündürücü. Bunun sebebi, kişinin evsizliğinin zorunluluktan ziyade gerçek benliğini bulma yolundaki tercihlerinden biri oluşu olabilir. Bu sahneleri izlerken şarkı sözleri “keyfin nasıl istiyorsa, bırak öyle olsun” diyor. Sanki yaptıklarından dolayı karakteri sorgulamamamızı, onu kendini bulması için yalnız bırakmamızı öğütlüyor gibi. Hemen arkasından üst geçidin Sakarya Caddesi tarafındaki merdivenlerinden aşağıya inip oradaki çiçekçilerden, Ankara’da herhangi bir bahçede bulunması zor olmayan bir çiçeği çaldığını ve onu birine  doğru uzatmış sanırken  birden yediğini görüyoruz. Başta takım elbiseli olarak gördüğümüz bu kişinin çiçek çalıp ardından onu kalabalığın arasında birden yediğini görmek, onun ne kadar değiştiğine ya da ne kadar değişmeye çalıştığına çok güzel bir örnek. Sahnenin devamında karakterimizi birinci kısımda olduğu gibi yine insanların arasında görüyoruz. Ancak bu sefer yüzü gülüyor ve ne yaptığının bilincinde gibi duruyor. Bu sırada ise şarkının artık son sözünü duyuyoruz. “Bir yol bulursun.” Klibin üçüncü kısmı biterken, kamera karakterimizin etrafında dönüyor ve hafif bulanık bir görünüm kazanıyor. Bu kısımda karakterimizi ilk halinden tamamen farklı bir giyim ve karakterle görüyoruz. Karakterimizin arayış içindeki gözleri yerini ne yaptığını biraz daha bilen gülen bir yüze bırakmış. Fakat güldüğü onun hoşnut olduğu anlamına gelmeyebilir, ancak en azından artık istemediği biri gibi değil.

            Klibin son kısmı, bir önceki kısım gibi bulanık bir sahneden hemen sonra 3. dakika 6. saniyeyle birlikte başlıyor. Karakterimizi bu sefer; peruğu, topuklu ayakkabıları, gösterişli pullu bir gece elbisesi, ruju ve üçüncü kısımda başladığı sigarasıyla birlikte Farabi Sokak alt geçidinde bir travesti olarak görüyoruz. Bakışlarından gayet net bir şekilde artık ne yaptığını bildiği anlaşılabiliyor. Daha dingin ve sakin bakıyor. Alt geçitten sonraki sahnelerde karakterimizi müşteri bulmak için Cinnah Caddesi’nde beklerken görüyoruz. Alt geçitteyken gülerken görmediğimiz yüzünü bu sefer arabaların geçip gittiği sırada gülerken görüyoruz. Bu  gülümsemesi öncekiler gibi bilinçsizce ya da öylesine savrulan gülüşlerden ziyade daha çok “biz” gibi. Fakat bu gülüş her şeyin tam olduğu anlamına gelmeyebilir. Herkes gibi kendini bulan karakterimizin de yeni hayatında buruk ve güzel anlar olabilecektir. Kişi ‘kendi gibi’ olamadıktan sonra her şeyin tam olması bir anlam ifade etmeyebilir. Kendini bulduktan sonra bir şeyler eksik olsa da olur. Tabi bu gülüş, kendini bulmuş birinin içinden gelerek gülmesi gibi de yorumlanabilir. Burada aklımıza “bütün bu yolculuk cinsel kimliğini bulması için miydi?” gibi bir soru gelebilir. Bence karakterimizin son kısımda karşımıza travesti olarak çıkması bu soruya cevap olarak değil de en başından beri şarkı sözleriyle anlatılmak istenenin bir özetini yansıtıyor. Bu noktada, klibin dördüncü kısmının başından sonuna kadar önceden beri duyduğumuz “kendine zaman ver, bir yol bulursun. Keyfin nasıl istiyorsa öyle olsun” gibi şarkı sözlerini duymuyoruz. Bu sebeple son kısımda hiç sözün olmaması, klibin en başından beri anlatmak istediği kişinin kendi benliğini bulma konusunun mesajını aktarıyor. “Neden travesti?” diye sorulacak olursa da şöyle cevaplayabiliriz: Kişinin kendini bulma konusu, cinsiyet kavramı üzerinden daha kolay anlatılabilecek bir unsur. Son kısmın bu şekilde yansıtılması bize klibi baştan sona benlik arayışı bağlamında okumamıza büyük bir katkı sağlıyor. Elbette bunda şarkı sözlerinin de etkisi yadsınamaz. Kısaca, klibin bu kısmını verilmek istenen mesajın bir özeti olarak algılayabiliriz. Bütün şarkı boyunca duyduğumuz sözler, bu izlediğimiz sahne için bir hazırlıktı. Bu kısmın sözsüz oluşu da yine bunun bir göstergesidir.

            Kısaca bu yazıyı toparlamak gerekirse, Redd’in 2012 yılında çıkardığı Hayat Kaçık Bir Uykudur albümünün “Bir Yol Bulursun” şarkısının klibi ve sözleri, kişinin kendi benliğini bulmasını konu alır. . Klip, karakterimizi gördüğümüz her bir farklı yaşam tarzıyla birlikte dört kısma ayırıp izlendiğinde bu sonuca varılabilir. Karakterimizin takım elbiseyle üst geçitte başlayan değişimi, Cinnah Caddesi’nde bir travesti olarak biter. Son kısımdan önce izlediğimiz üç kısım da bize karakterimizin kendini bulması için farklı yollar denediğini açıkça göstermektedir. Son kısımda karşımıza travesti olarak çıkması ise klibi kişinin kendi benliğini bulması bağlamında okumamıza yardımcı olur. Tüm klip boyunca duyduğumuz “bir yol bulursun, olsun. Kendine zaman ver” diye ilerleyen şarkı sözlerini bu kısımda duymamamız, bu kısmın aslında her şeyin özeti olduğunu gösterir. Karakterimiz ilk anda gördüğümüz hayatından çok farklı bir hayat yaşamaktadır artık. Kendine zaman vermiş, bir yol ve bu yolda kendini bulmuştur.

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: