Bu durumlar çok kırdı bizi;

Bebekken, çocukken başımızı okşamayıp ileride neden soğuk olduğumuzu sorgulayan ebeveynler

İlkokulda sınıf birincisi ile bizleri kıyaslayıp ileriki yaşamımızda özgüvenli başarı bekleyen ebeveynler

Abisinin ya da erkek kardeşinin herkesten ayrı istediği saatte kahvaltısını hazırlattığı kız kardeşler

Lise de karşı cinsle görüşmenin edepsizlik sayılıp ileriki yaşlarında bir ilginin peşinden giden masum kız çocuklar

“Aman! kız çocuğu adın çıkar” anlayışının tersine erkek çocuğuna sınırsız olanakları sunan toplum

Üniversiteye hazırlanırken “kazanamazsan bim-a10’ e girer çalışırsın” diyen aileler

İkinci bir sınava hazırlanmak için anne babasının gözlerinin içine bakan kız çocukları

Okulu bittikten sonra “eeeee! ne oldu para kazanmaya ne zaman başlıyorsun” diyen alakasız çevre

Mezuniyet sonrası “yaşında geliyor ne zaman evleniyorsun” diyen alakasız akrabalar

Kpss çalışırken çok sıkı hazırlandığın ama yetkililerin bilimsellikle bağlantısı olmayan şarkı sözü soruları

Atanamadığı takdirde “zaten belliydi böyle olacağı” diyen alakasız tiplere

Öğretmenliğe hazırlanan, öğrencilerini canları gibi görecek olan insanlara, günlük 50 kelime kullanan kişilerin fütursuzca yorum yapması

Yüksek puanlar alan öğrencilerin mülakatlarda elenmesi

Seçim yaklaştığında göz boyamak için maaş arttıran, şunları şunları yaptık diye sıralayanlar

Seçim otobüslerinin fikir değiştirebileceğini düşünen siyasetçiler

Yerel yönetimlerde seçime 9 ay varken parke taşlarını değiştiren belediye başkanları

Küçük yerlerde birbirini tanıyan insanların torpille belediyeye sokulmasını teklif edip kabul edenler

Birkaç ay sonra kadro geleceğini bilerek işçi statüsünde tanıdığını yerele yerleştiren imza yetkilileri

Yerlere çöp atanlara, izmaritini söndürmeden doğaya salanlar

“Çevre rahatsız olur” diye düşünmeyip aracına sesli egzoz taktırıp gezen ergenler

Sokak ortasında bağıra bağıra görüntülü konuşan görgüsüzler

Yanında birileri varken fütursuzca küfredenler

Saat 00:00 a yaklaşırken tek başına gezmeyi bedeniyle ödeyen kadınlara, onlara bunu reva gören insanlıktan nasibini almamış olanlar

Babasının imkanlarıyla her şey önüne serilip “isteyince oluyormuş” şeklinde başarısız başarı sayanlar

Yine her şey önüne serilip “hayat çok güzel!” nidası atanlar

Tırnaklarıyla kazıyıp bir konuma gelemeyince bunu başarısızlık sayan çevre

Bir adım atmak isterken önüne yığılan imkansızlıklara yardım eli uzatmayanlar

 

Yuva kurmayı zor hale getirip bunu yarışa sokan aileler

Yine iki kişinin evleneceği düğünü onlardan bağımsız planlayan aileler

Sadeliği, minimalizmi salaklık olarak yorumlayıp saygı duymayanlar

Toplasan yüksek değeri olmayacak arsayı paylaşamayıp yıllarca küs kalan kardeşler

Dine dayanmayan kuralları uygulamayanları dinsiz kabul edenler

Sattığı ürün üzerinden hak etmediği fiyatı söyleyip yüksek kar elde eden esnaf

Dinlediği kişiyi arkasını dönünce gammazlayanlar

Yangına benzinle gidenler…

Tüm bunlar ve daha sıralansa sayfaları dolduracak, bizleri insandan uzaklaştıracak milyonlarca neden. Neden yapıyorsunuz? Yürekten soruyorum ve anlamak istiyorum. Tüm bunları yapanlar neden, neden neden? Çok mu kötüydü bunları hak ettiğini düşündüğünüz insanlar? Niçin kırdınız onları? Güvenleri zedelendi ve belki de asla iyileşmeyecek. Taşsız durmayı neden denemediniz? Hadi gül atmayı tercih etmediniz peki hiçbir şey atmamayı neden seçmediniz?

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: