İçimde bir güz bitiminin hüznü ve ümidi
Hoyrat rüzgârları ekimlerin
Ve tatlı esintileri nisanların…
Kaç iklim yaşanabilirse tek mevsimde,
Yaşadım hepsini bir akşamüstü dinginliğinde tek nefeste.
Soluğumda bir hüznün tuzlu tortusu,
Ve göğsümde ince bir kırıklığın keskin sızısı
Acısında yumuşatarak bir öfkenin sesini,
Tevazünun ince erdeminde körelttim tüm çirkin hislerimi.
Böyle dingin bir hürlüğün pençesinde
Tutsak kıldım hırçın eylemlerimi.
İşte o vakit su gibi yumuşak bir sevgi doğdu yüreğimin derininde,
Ilık ılık akarken yüreğimden,
Sevmeyi öğrendim bütün güzelliklerin ötekisini.
Çirkinliği hiçleştirdim hatta içleştirdim
İç güzelliğinde boğarken tüm kusurları
Kibirler silahsız ve savunmasız kaldı.
Bütün ayrıcalıklarınızı aldım elinizden ve dilinizden,
Yüreğinizi görerek yaptım bunu.
Gözlerinizin içine bakarak yaptım
Bir aynaya bakar gibi derin ve sessiz.
Sizi kendinizle yendim.
Siz kendinize yenildiniz.
En başta kendimi yenerek yaptım bunu.
İşte böyle bir akşamüstü dinginliğinde,
Tek nefeste yitirdim korkunç zaferlerimi.
İşte böyle bir akşamüstü dinginliğinde,
Kazandım kendimin ötekisini.