Olsun. Olsun demek de zor artık. Artık oldurmak ya da öldürmek gerek seni. Bu eve her geldiğinde belki bir şeyler değişir diye çırpınıp durmalarım ne boşmuş. Anlamaya uğraşacağım diye, yine içemedim sigaramı bak. Kaç izmarit kendi kendine tutuşup bitmiş oracıkta. Yine karşımdaydın Oğuz. Ve yine yoktun işte. Çoktan gitmiş hayatımın anlamı bugün fark ettim. Uzak ama yapışık yaşıyordum sana. Nasıl becerebiliyorduk biz bunu? Hiç azalmayan aşk olur mu? Aşk birden başlar, paldır küldür gider. Uzatmaz benim gibi. Pis bir bağımlılıktır bunun adı. Başka ne olacak. Sen bin kere toplamıştın o bavulu. Değil mi? Bavulu toplayıp gidip geri gelmek nedir ya! Bu sabah aşk topladı bavulunu Oğuz. O gitti. İnanmadın bana. Ben olsam ben de inanmazdım. Haklısın.

‘’ Bitmiş çayın. Kalk doldur. Ayaklarım ağrıyor. Oğuz beyi pışpışlamayacağım artık ben!’’

‘’Çay içmek istemiyorum Selma! Ben ayrılmak istiyorum!’’

‘’Biz ayrı değil miyiz zaten?’’

‘’Resmi bir ayrılıktan bahsediyorum’’

Şaşırma suratım nasıldır biliyorum. Karşımda ayna falan da yok ama biliyorum. Çok yapmacığım. Üzülmüş suratımla soruyorum.

‘’Bu boşanma işini kaç kere konuştuk. Bitmesin böyle gitsin diyen sen değil miydin Oğuz? Ben sana hep tamam demedim mi? Sen canın istediğinde gelip, çayını kahveni içip, yemeğini zıkkımlanıp derdini anlatıp defolup gitmedin mi?

‘’Boşanmak istiyorum Selma.Net!’’

Bunu söyledi ve bacak bacak üstüne attı tüm küstahlığıyla. Canım yanmadı mı? Yandı ama
Her zamankinden çok daha az. Hayatındaki kadının varlığından da haberdardım. Bu dağınık mutfakta kahve bile içtik o kadınla. Onu da anlamaya uğraştım. Benim gibidir dedim belki. Yok, beceremedim anlayamadım. Seni de anlayamadığım gibi.

Bunca seneden sonra evlenmek istiyor sevgilin! Bizim oğuz evlilik sevmez. Seksek taşı gibi kaymak ister oradan buraya. Oyun dışı kalmaktan nefret eder. Oyunu o sürdürür. Sıkıştı adam belli ki.

Şaşırmam gerek. Seni oyunda tutmam için şaşırmam gerek Oğuz! Beceremiyorum artık. İçerde ne varsa o çıkıyor dışarı. Şaşırmak ta bir alışkanlıkmış. Becerip te şaşıramıyorum. Numara yapmak bana göre değil.

Ya senin şaşkınlığın? Benim yüz mimiklerim bilir bu duyguyu. Ya seninkiler? Senin kaşların bile yer değiştirmeyi sevmez ki! Ağzın burnun yamulmaz. Öyle beton adamsın. Bu sabah işte ben seni şaşırttım.

İnanmıyorsun. Görüyorum gözlerinden.  Blöf sanıyorsun. Birazdan sevdiğin ne varsa kalkıp dizeceğim önüne sanıyorsun. İki yudum viski çek. Bak yanında bitter çikolatayı da koyuyorum. Rahatla biraz. Çıkar o sımsıkı bağladığın botlarını. Hatta git bir duş al. Temiz havlun hep kenarda.  Önce bir rahatla da sonra konuşalım diyeceğim sanıyorsun değil mi?

Karına, hali hazırda kenarında duran, karına tutkuyla bağlandığın o kumral bal gözlü kadını anlat. Güvensizliklerini anlat Oğuz! Ben de seni anlıyorum diyeyim yine.

Seni hiç anlamamışım ben Oğuz! Biliyor musun ben seni hiç kaybetmemişim aslında. Kendimi kazanmışım ya bilmeden.

‘’Boşanalım Oğuz. Kabul. Avukata bir uğrayıver. Bir imzan yeterli. Tamam, kabul ediyorum. Anlaşmalı kolay olur’’

İşte gördüm. O milim yer değiştirmeyen kaşların kalktı. Yıllardır ilk defa. İçime serin sular serpildi.

O balta girmeyen orman kaşlarını indir Oğuz. Dinle beni.

‘’Annemden kalan her şeyi satıyoruz Oğuz ’cum’’

‘’Hımm Öyle mi? ’Otel? Diğer akrabalarla ortak olanlar? Bana sormadan mı? Nasıl?

‘’Oteli ’de, yazlığı da, arsaları da, Bizde kalanların hepsinin parası bankada. Ay pardon. Biz mi? Benim olanların hepsi kayıtlı.’’

‘’İyi. Ne kadar?’’

Sana yetecek bana gidecek kadar Oğuz.’’

‘’Nereye gidecek kadar?’’

Haftada bir veya kafanın estiğinden çıkıp gelemeyeceğin kadar. Terapist gibi gördüğün hali hazırdaki karını artık görmeyeceğin bir yere kadar.

‘’Kimden aldın bu akılları Selma! Sonradan avukat olmuş ablandan mı?’’

‘’Hadi Oğuz hadi. Konu kapandı çoktan. Evlilik bitti. Aşk başladı. Sen de hangisi bitti. Hangisi başladı umurumda değil! Bağla botlarını. Söndür sigaranı. Sen yoluna. Ben ikinci baharımın çiçek açan dallarına.

‘’İkinci bahar mı ?’’

‘’Konuşma bitti Oğuz. Haydi, kalk git! ’Kirli botlarınla kimin mutfağına dalabiliyorsan. Haydi, kapı orada. Ya da her nereye istersen’’

‘’Gitmiyorum Selma!’’

‘’Gidiyorsun Oğuz’’

‘’Yapma demeyecek misin? Bırakmam demeyecek misin? Boşanmıyorum Selma!’’

‘’Sen bilirsin Oğuz! Benim anlamam on yıl sürdü. Senin anlamı beklemeyeceğim.’’

‘’Gitmiyorum Selma!’’

‘’Gidiyorsun Oğuz!’’

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: