Merhamet insanın varlığına anlam katan duyguların başında gelir. Doğumdan ölüme varlığı içimizde bir yerlerde mevcut olsa da kimimiz güzelliklerle besleyerek daha da büyütürken kimimiz yavaş yavaş tüketiriz bu anlam kaynağını. Dünyada yaşanan kötülüklerin, umutsuzluğun, güvensizliğin de gözlerden mutlulukla akan gözyaşlarının da altında yatan güçlü bir duygudur merhamet. Yaşadığımızı hissettiren maneviyatın en çok insana ait ve yine en çok insana yakışan yansımasıdır.

Umut ederek ve varlığını gündelik yaşam dışında, fark edebildiği ölçüde ulaşabilir insan hayatın derin sularından yüzeye. Yaşam ancak biz iyi olabildiğimiz ve iyi kalabildiğimiz ölçüde anlamlıdır. Hissedebildiğimiz ölçüde yaklaşıyoruz kendi gerçekliğimize. İnsan olarak, saf bir şekilde doğsak da dünya yolculuğumuz sonlandığında yine insan olarak ayrılabilmek manevi ölçülerle mümkün. Bu ölçüleri merhamet duygusuyla ve onu da içine alan kocaman değerler kümesi sevgiye ulaşarak genişletebiliriz. Varlığı içimizde, kalbimizin saklı köşelerinde bulunan ve fark etmekle ortaya çıkan en büyük güçle… Fark etmek diyorum içimizde mevcut olan bir kavram olduğuna inandığım için. Varoluşu saran en kuvvetli halkanın yapı taşı, olmazsa olmazı, tüm hücrelere işlemiş ama hep saklı, keşfedilmeyi bekleyen bir kâinat hazinesidir sevgi. İnat ediyoruz görmemeye, varlığını gizlemeye, üzerini örtülerle örtmeye. Biz örttükçe daha da derinlerde kalıyor ve kaybettiğimizi sandığımız varlık kaynağının bulunamayışıyla açılan boşluklarda geçici ve tatminsiz heveslere yer açıyoruz. Zamanın geri dönüşümsüz akışında gerçek varlık kaynağından uzakta insan olmanın özünü içimizde taşıyorken kötü his ve düşünce bahçeleri yeşertip esas kaynağa ulaşmakta kendi kendimizin engeli oluyoruz. Sevginin ve merhametin gücünü kaybettiği bu noktada güzel duygulardan uzaklaştıkça aslında kendimizden uzaklaşıyoruz.

Sevgi, hayat şarkısının ilk notasının adı. Bu yüzden onu örtülere sarmak yerine ortaya çıkaran, özgürce, esirgemeden, yargılamadan, canlı veya cansız her varlığa dağıtan, kendini sevgi çemberinin içine alan ve baktığı her köşeye içindeki sınırsız sevgi kaynağından parçalar bırakan insanlar duyabiliyor hayat şarkısını. Şarkının notalarında gizli yaşamın anlamı. Önce kendiyle; önce ben diye başlayarak ama yolun geri kalanında hep ben demeden ve geçiciliğini unutmadan yaşamaya çalışanlar koruyor varlığını. Sanat, felsefe, şiir gibi güzellikler onların bakışlarıyla somutlaşıyor ve kendi varoluş kaynaklarıyla şifa oluyorlar etrafındakilere.

 

Esas güç keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi, içimizde. Saklamaya çalıştığımız, toplumun bir zayıflık gibi önyargı çerçevesine aldığı manevi duygularla sarılı kalp hazinesinde. Sadece bir dış kuvvet tarafından fark edilmeyi ve ortaya çıkarılmayı bekliyor. Somut bir kuvvet değil bahsettiğim. Belki güzel olarak nitelendiren belki de aklımızda güzel olarak kalmayacak herhangi bir şey. Bazen yaşanan bir hayal kırıklığı, birine duyduğumuz aşk, sevdiklerimizin kaybı ya da karşımıza çıkan güzel bir kalp vesile olabiliyor içimizdeki sevgi hazinesinin örtülerini kaldırmaya ve onu ortaya çıkarmaya. Domino taşları gibi yaşamın türlü oyunları yolumuza dizilmişken küçük bir kıvılcımla devrilebiliyor tüm taşlar. Devrilen son taşla ortaya çıkabiliyor sevgi çemberi. Yaşadığımız kimi güzel, hüzünlü ya da kırgınlığımıza vesile olan durumlar kişinin kendi bakışına, seçimlerine göre şekillenip bu sevgi çemberinde toplanabiliyor. Bunu fark eden herhangi bir hayat yolcusu sevgisiyle, merhametiyle ve tüm güzel duygularıyla önce aynada gördüğüne sonra da hayatta gördüklerine güzellikler katabiliyor, varlığıyla huzur kaynağı olabiliyor.

Bizden sonrakilere kurduğumuz güzel hayallerdeki gibi umut ve güzelliklerle dolu bir dünya bırakabilmek, geleceğe daha az endişe ve daha çok güvenle bakabilmek için içimizdeki sevgi kaynağını ortaya çıkarmaya ihtiyacımız var. Önce kendimizi sonra hayatı ve hayattakileri sevmekle devam edelim yolculuğumuza. Aynada gördüğümüz bedende ritim tutmuş bilmecenin cevabı sevgi olsun. Sevgiyle dolsun kalbimiz ve yolumuz hep iyilik yolu olsun.

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: