Uyuyarak geçiriyorum günlerimi bir köşede…..

Boyası dökülmüş, zar zor nefes alan odamda, küçük pencereden düşen gün ışığı eşlik ediyor bana.
Bazen odanın ışık görmeyen taraflarında yalnızlığım ile savaşıyorum. Sonra da karşıma alıp uzun uzun bakıyorum. Onu daha iyi anlamak için duvardaki çizgileri bir daha sayıyorum. Ve gözüme her seferinde daha da yıpranmış görünüyorlar. Sessizliği bozmamak için uzun boylu gürültülere atılıyorum. Uzun uzun vakit geçiriyorum. Tam sessizliği sağladım derken yeniden sesler geliyor bir yerlerden.

Zaman öylece durmuştu yanıbaşımda oysaki bu şehirde her şey çok çabuk ilerliyordu. Her yaşam çabayı ve çalışmayı barındırıyordu içinde.

Her gün giderek artan gürültü sanki sessizliği bozarak benim düşüncelerime sızıp, düşüncelerimde bir araya gelip dile gelmeyi bekliyorlar ya da yaşamaya çalışıyorlar var olmak için.

Kimi ekmeği için, kimisi yeni bir iş için, kimisi ise gittiği yerden eli boş dönmemek için. Bu durumun ağırlığı ile dururken düşünceleriminde giderek daha da belirsiz bir hal aldığını görüyorum.

Sonra yazmaya, tamda bir şeyleri anlatmaya çalışırken kelimelerin arasında kimliksiz, yersiz, yurtsuz ismini bilmediğim bir sürü insan çıkıyor karşıma ve geriye birsürü eksik cümleler kalıyor. Ve ben bir şehrin karmaşıklığına bürünüyorum, kafamda sayısız yüz ve bir sürü insan.

Öyle bir durum ki; hiçbir şeye dahil olmadan durmak imkansızdı.

Sonra aklım bende iz bırakanları sıralayıp, peşine düşüyor. Her sabah simitçi diye bağıran adama, her gün süpürge sesinden tanıdığım çöpçüye ve daha bir sürü kişiye bitmeyen yollar hikayeler çiziyor….

Ve bu hikayeler yeni kapılara, yeni hayatlara ve ardında gizlediği umutlara açılıyor….

Abonelik
Bildir
guest
5 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Ayşen Altay

Çok güzel🙏

Burhan Yalçın

Teşekkürler. Çok sağolun.

Burhan Yalçın

Teşekkürler.

buse

hislerinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş

Burhan Yalçın

Teşekkürler. Çok sağolun.

%d blogcu bunu beğendi: