Sokağın sessizliğe büründüğü o gece ilk defa geçmişti penceremin önünden. Belki de ben ilk defa denk gelmiştim. O ıssız gecede, elinde bir çantayla yürüyordu. İşten mi çıkmıştı veyahut bir şeyler mi arıyordu anlamadım. Bir ara başını kaldırır gibi oldu o an ki heyecanımı anlatamam. Acaba beni fark edecek mi diye kalbim pır pır etmişti. Sonra fark ettim ki yağmur yağmaya başlamış, o yüzden hafifçe başını göğe doğru kaldırmıştı. Adımları yavaşladı, yüzünde tam kestiremediğim bir gülümseme vardı sanki. Buruk bir gülümseme… Yağmuru seviyor olmalıydı. Çantasını yere bıraktı ve kollarını göğe doğru açıp bekledi bir süre. Yağmurun içine dolmasını bekler gibiydi… O an, yağmura ne kadar teşekkür ettiğimi bilemezsin. İçimi ısıtan bu adamla biraz daha bir arada olmamı sağlamıştı. Bir arada olmak? Kafayı mı yiyordum ne, o dışarda ben odamın içindeydim. Onun benden haberi bile yoktu. Nasıl bir arada olmaktı bu?

Ben kendi içimde düşüncelere dalmışken, o yavaşça eğilip yerden çantasını aldı. Gidiyordu yağmur adamım… Bir daha karşılaşır mıydık acaba? Bir daha yolu düşer miydi sokağıma? Eğer işten dönüyorsa yol güzergâhı bu olmalıydı ve bu da onu bir daha görebileceğim anlamına geliyordu. Küçük bir sevinç kapladı içimi. Ama… Yol güzergâhı burası ise ben neden daha önce görmemiştim onu? Belli ki bu gece tesadüfen geçmişti sokağımdan… Derin bir buruklukla baş başa kaldım…

Daha beş dakika önce gördüğü ve hiç tanımadığı bir adam için kalbim nasıl böyle bir acı hissedebiliyordu? Beş dakika öncesinde de onu hayatımda hiç görmemiştim pekâlâ da onu bir daha görmemek benim için önemli olmamalıydı. Yağmurun getirdiği romantizme bürünmüş olmalıydım. Yağmurla birlikte romantizm de o elinde çantasıyla yürüyen adam gibi yok olmalıydı.

Sabaha kadar pencerenin önünde oturdum. Onu tekrar görebilme umuduyla… Oysaki yağmur adam belki de benim onu beklediğim anda evinde karısıyla, çocuklarıyla yemek yiyordu. Sahi evli olabilir miydi? Genç, yakışıklı bir adamdı neden olmasın ki?

 Yağmura kendini bıraktığında yüzünde oluşan o hafif buruk gülümseme geldi gözümün önüne. Neler geçiyordu acaba aklından? Belki de benim onu düşündüğüm, izlediğim zamanda onun aklından başka biri geçiyordu. Başka birine özlem duyuyordu… Bu düşünce beni adeta çılgına çevirmişti. Başka biri… Kalbinde, ruhunda iz bırakmış başka bir kadın… Ah o kadının yerinde olmayı o kadar isterdim ki…

Yağmur adam bir daha gelecek misin, geçecek misin sokağımdan?

 

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: