Benim Adım İnsan
çoktan akıtmıştım geçmişin zehrini
kabuk tutan yıllara, kahverengi topraklara
şimdinin zehrini akıtmak içinde
yalpalayan günleri umursamıyor
durmadan takvim yaprakları biriktiriyordum
tozlu çekmecelerde
yavan bir gidişin basmakalıp eğrilerinde
bir inip bir çıkıyor
hayallerimi şartların izin vermediği
hedeflerimi ise çok uzak bir zamana
atıyordum, çok uzun yaşayacakmışcasına
yaşam akıp giden gürül gürül
bir ırmaktı
ben ise bir ırmağın denize kavuşma özlemiydim
bir resimde mana bulmayı
bekleyen çizgi gibi
doğuşlarım kutsaldı
aşklarım ise hastalıklı
muhayyelden başka bir şey değildi
yağmurlar büyütmedi sevdiklerimi
çünkü sevdiklerim başka topraklara
yağmayı yeğlemişti çoktan
çelişkili çapraşık bir hüznün
çifte kavrulmuş çekirdeğiydim
nitel durumlardan çok
nicel durumlarla ilgilenmeyi seviyor
sonsuzluğu başka yollarda arıyordum
ve zaman, durmadan sallanırken
bozuk bir saatin sarkacında
mendilimde kan sesleri biriktiriyordum
benim adım insan!
teslimiyetlerim ise türlü türlü
– Gamze Yüksel