Kafka bir gün hamam böceği olarak uyandı, güçlüydü. Gözleri eskisi gibi değildi; zayıf  ve mat. Parlak, iri ve sarıydılar. Yazmaktan ağır gelen nasırlı elleri yoktu artık, ince ve uzundu tırnakları, acı dinmişti; her şeye ulaşabilirdi şimdi. Gövdesi son günlerini  yaşayan bir memuru anımsatmıyordu, sanki her şeyi devirebilirdi; Tanrının bizi üstünden izlediği dağları bile. Aynada kendisine bakan insanlığın kirli yüzüydü bir başkası değildi; kendisi ve diğerleriydi. Kıyametin yaklaştığını düşündü, öyleydi de.

 

Parlak, sarı gözlerini üzerinde gezdirerek bağırdı; “Tanrım beni Kafka olarak baştan yarat.” O gün tekrar uyudu Kafka, her şeyin bir kâbus olduğunu düşünüyordu; uyanmalıydı derhal bu kâbustan. Yatağa uzandı, yorgan, büyük, iri vücudunun altında kalıyordu; görünmemeliydi kimseye. Daha fazla sokuldu korkuyla yorganına. Bir kâbusun devam etmesine izin veremezdi şimdi; uyumalı ve bir insan olarak uyandığını hayal etmeliydi. Kimse yokken Tanrı evine girmişti Kafka’nın, bir hamam böceğinin çığlıklarını duymuş, ona inanmış ve ondan büyük bir yazar yaratmıştı.

 

Kafka “dönüşüm”ü başlatmıştı, dünyada bütün insanlar her sabah hamam böceği olarak uyanıyor ve işlerine gidiyorlardı. Akşamları  işten döndüklerinde ise insan maskelerini takıyor ve öylece insanlar arasından dolaşıyor, son olarak ise bir insan maskesi altında bilinçsizce uyuyakalıyorlardı. Garipti her şey, insanlar binlerce hamam böceği arasında yaşadıklarının farkında değillerdi, aynalar yok edilmişti. Korkaktı insanlar, birbirlerinin yüzlerine bakmaya cesaret edemiyorlardı, hepsi birbirlerinden kaçıyordu.

 

İnsanların çoğu zavallıydı, kendilerine yapılan işkenceleri göremiyor üstelik işkencelerin en zulümkâr olanlarını bile alkışlıyorlardı. Bazı hamam böcekleri yürüyor, konuşuyor, gülüyordu sokaklarda. Dünya George Orwell’ın hayal ettiğinden bile daha kötü hale gelmişti. Fark etmiştim, Tanrı kızmaya başlamıştı. Hamam böceklerini kaçarken hayal ediyordum, Tanrının çizmesi altında ezilebilirlerdi, görüyordum bunu ve hissediyordum. Hamam böcekleri kıyameti yaşayabilirlerdi, yakındı bu, çok yakındı.

 

– Kaan Yasin Ersoy

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: