Kapı. Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı. Sözlükteki anlamı… İçinden girmeye veya yer değiştirmeye yarayışlı. Ya girdiğin yerde kalmalı ya da tebdil-i mekanı.

Kapının uzuvları: Kolu, tokmağı, eşiği, deliği, lentosu, pervazı, sundurması. Bir kapıya bunca figüranı nasıl sığdırmalı? Kolundan başlamalı. Sağlam mı? Elinde kalmamalı. Yoksa bir ayak mı vurmalı? Kapı hangi yöne açılmalı? İçinden mi çıkılmalı? Ne varsa içinde dışına mı vurmalı? Yok. Dışa olmalı açılır tarafı. Sen içinden çıkınca. Dıştaki kendini savunmalı. Gardını almalı. Görünmez. Çünkü içten bakınca dıştakinin nasıl adım attığı. Ancak çarpınca anlarsın. O da ihtimalinden kalanı. Başka bir kaçışı olmayan yerlerde kapılar hep 180 derece dışarıya açılmalı. Değil 90’lı. Mevzuatta yazılı.

Tokmağı. Temelde ses duyurmak amaçlı. Tek parçalı. Köçek. Bağlantı halkası. Ayna süsleri. Tokmağın altı. Bazen olduğu gibi takılanı. Vurduğunda ses çıkarması. Kanada takılı kabaradan kaynaklı. Gerdana kolye takmış kadın edasıyla. Havalı.

Lento. Kapı, pencere gibi açıklıkların üst başlarına konan ve ağırlıkları taşıması için ahşap, çelik, beton gibi malzemelerden meydana gelen kiriş. Boşluğun üzerinde duranı. Yük taşıyanı. İki yana dağıtanı. Zemine ulaştıranı. Kapının enine boyuna limit koyduranı. Sınırlayanı. Değilse çok dayanıklı. Kemere başvurduranı. Baba değil. Anne olanı. Toplayanı. Ayakta tutanı. Hammaddesi neyse ona ayak uyduranı. Ahşapsa ahşap. Çelikse çelik olanı. Kendini unutanı. Ömür adayanı. Hesap sormayanı. Eğildiğinde kapı  o da eğilsin diye yumuşak olanı. Sert olup çatlamayanı. Lentosu kapının. Kabilin dahi elinden tutanı. Bırakmayanı. Evlat acılı. En ağır dünyalı.

Yağmurdan, güneşten korunmak için yapılan ve arkası bir duvara verilen çatı. Sundurma. İlk adım atılanı. Bekleme safhalı. Çok bekletecekler için sundurma şartlı. Kapı. Sağında, solunda varsa iki ağacı. Oksijen kaynaklı. Nefes aldıranı. Sudan sebepten koruyanı. Güneşte yakmayanı. Sağlamı. İz bıraktırmayanı. Kapıya varanı. Açtırmayanı. Mevsime ten olanı. Sonundan baharlı. İlklere dayanıklı. Tedbiri takdiri aşanı. Kazığı sağlam olsa da iki defa bağlayanı. Güvensiz tarafı. Kapıya set olanı. Kendini koruyamayanı. Aşkın karşılıksız tarafı. Sundurması. İçinden eskiyip, dışından yananı. Kendine kalmayanı. Cebi delik. Yine de astara tutunanı…

Sundurmadan sonrası. Başlangıç noktası. Tozdan topraktan koruyanı. Eşik. Kapının aynası. Vücut bulduranı. Atlatanı. Yolda bırakanı. Sert olanı. Biri iki yapanı. Eşik. Yer. Durulası. Kalınası. Araf. Arası. Acizliğin son noktası. Nereye ait olduğunun sorgulaması. Adım atılamayası. Bir kez geçsen,dibine vurulası. Eşik.

Kıyamete değin ölüm molası. Kapıyı aralayanı. İçerili mi yoksa dışarılı mı? Cevapsız kalanı. Elin ayağın lebaleb doluyken üstelik. En olmayacak yerinde gelip takılanı. Elinden kaçıranı. Ayağına pranga vuranı. Zor. Eşikte kalanı. Ya itmeli ya çekmeli. Yok ki arası. Gitmekle kalmanın mantık dışılığı. Eşik. Karar ağacı. Kritik kontrol noktası. Bir hayırın bir evete hayran kalmışlığı. Eşik. Kapıdan. Ama daha çok uydum akıllı. Ezber tutmayanı. Unutanı. Unutulmayanı. Elemden sıyrılmış. Cezbeye yakınlı. Susmak sonrası. Sesiz zılgıtlı. Söze sığmayanı. Eşik. Ya kalanı ya alanı. Keskin bıçaklı. Üstünde durdurmayanı. Çarpıp çırpanı.

Kapının dışındakileri görmeye yarayışlı. Mercekli. Delik. Kapı ortalı. Dardan gelim. Tüm açılı. Kapıda delik. Dışa bakan taraflı. Arada cisim. Surete dokunanı. Uzağı kadar yakını. Bir el uzatması. Eşyada hasarı. Haberi olmadan bakılanın. Ardına baktıranı. Kapıdan çalanı. Boşluk alanı.

Kilit. Tasarımlı. Genellikle sağa açılanı. İnsanoğlu sağ taraflı. Sağından açıp soluna kapatanı. Yüz üstüne kalanı. Sızlayanı. Maymuncukla zorlananı.. Anahtar-kilit uyumu. Tarikatı. Yol bulduranı. Güvenlik kombinasyonlu. Asması. Sonradan takılanı. Korkutanı. Yine de kırılanı. Anahtar. Dilini döndürmeye yarayanı. Antik Romalı. Kilitteki çıkıntı anahtarın çentiğine uymalı. Kendi ekseni etrafında dönen anahtar, kilit dilini iten içeri veya dışarı. Artık kapı aralı. Huzme. İçeri sızanı. Işın yumağı. Göz kamaştıranı. Gözkapar takmalı. Kilit. Anahtar. Kapı. Üçün bir olasılığı. Atarken zar tutanı. Kahve fincanı. Fala fal açanı. Metasından kaçanı. Dertaltı sığınaklı.

Kıtmir havlamalı. Kapı. Asrı gün sayanı. Umut. Kapıya anahtarını bulduranı. Saklamayanı. Saklısından artanı. Kapının kilidi. Kilidin anahtarı. Şirin’e dağ delen Ferhat’ı. Zühre’ye Tahir’i anlatan elması. Kerem’de aslolanı. Aslından kopyalı….

Kapı, pencere ve panjur kanatlarında kullanılan birleştirme aracı. Menteşe. Genellikle yumuşak demir, çelik, bronz, plastik, krom, nikel levhalardan yapılı. Vida delikleri ve iki lamadan oluşumlu. Yapraklara yerleştirilmiş belli sayıda mil yatağı. Tepe. Milin altındaki ve üstündeki çıkıntı. Boy, kuyruklu, milli, peştivan, pomel, tas, yönsüz, lambalı. Menteşe. Türlü sayılı. 1922’de Mısır Firavunu Tutankamu’nun mezarında bulunanı. Firavun’un yatağı ayaklarına menteşe ile takılı. Ayakların gerektiğinde içeriye doğru kıvrılmasını sağlayanı. Menteşe. Bakırı. Milattan önce 1350 yıllı. Demirden olanı. Ortaçağda kilise kapılarında rastlananı. Menteşe. İki sabit olanı hareketli kılanı. Kırılıp dökülmesin diye kapının parçası kendini yoranı. Vidasına adımlı. Menteşe kapının can sızısı. Kan kokanı. Olmazsa olmazı. Tutunacak dalı tutunca bırakmayanı. Çukuru değil. Dağı. Dağından aşanı kapıya koymayanı.

Kapı. Atlanılası. Geçilesi. Serden ser katılası. Yürekten efkar sızdırması. Aralayanı. Kapayanı. Araya set koyanı. Yüzün değil görünenin arkası. Kapı. Dört harfe ben sığmayanı. Sana yer kalmayanı. Gotiği, Amerikanı, Haçlısı, Surlusu. İlla da geçitten atlatmayanı. Mevlaya varanı. Uğranılanı. Tapduk Emre’nin kapısında bir bardak suya bir gül yaprağı koyanı. Kapı Yunus’lu. Tasavvufta 4 kapı. Her kapının 10 makamı. Şeriat. Tarikat. Marifet. Hakikat. İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunun bir tokatla izahı. Şeriattan Hakikata varanı. Nefissizlik zanlı. Ondan dönüp bakmayanı. Bakmadan imanlı. Sorgulamamalı. Varlığın ve yokluğun iki kapısı. İkisi de zahirde. Görüntünün sanalı. Kapı. Yer arayanı. Yer bulduranı. Yersiz yurtsuz bırakanı. Eloğullu, el kızlı. Aşrı tepelere ev kurduranı. Kapı. Yasağı. Girme o kapıdan. O kapı Havva’lı. Değil dünyalı. Yek diğerinden yarım kalanı. Tamamlanmayanı. Kapı. Bazısına sığıntı. Bazısına daraltı olanı…

 

– Şule Nur Saçkesen

Abonelik
Bildir
guest
2 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Zeynep

Bir kapıdan bu kadar güzel manalar çıkartmışsın ki hayranlıkla okudum canım bize sıradan gelen ama aslında bir o kadar da anlam yüklü olan bir kapı yazısı olmuş canım arkadaşım eline, yüreğine sağlık💙

Sevil

Muhteşem olmuş.

%d blogcu bunu beğendi: