İçerden birileri benimle konuşmak için
Kulaklarıma vuruyorlar.
Ve seslendikçe onlara, kombinasyonları artıyor.
Bu şarkıyı dinliyorum, esir olurken,
Duvarları yalıtılmış meskenimden.
Veya kapıyı açtığımda karşımda korkularım,
İçeri hücum edip sigaramı yakacakken,
Tam rahat ettim, dostuz biz diyecekken,
Beni yıpratıyor, benimle konuşmak için,
Kulaklarıma vuranlar.
Göz kapaklarımın birbirine vurmasına yoramam
Fakat aralarında güçlü bir istihbarat var.
Omurilik soğanında ekmek, ve çevresinde kutsanmış toprak.
Omurilik soğanında ekmek kırıntıları ve karıncalardan mürekkep koloniler,
Onlar, aç bıraktığım küçük ülkelerin fertleri.
Kulaklarıma vuruyorlar,
Zapt edemiyor kralına itaatkar askerlerim.
Gelirler bir gündüz uykusunda; zemheride; güneş tepedeyken.
Bir gün avazı kısılacak kadar bağıracaklar,
Kulaklarıma vuranlar, yalnızca vuruyorken,
Bir gün kapıyı kıracaklar.
Cariyemle oynaştayken fikrimi çalacaklar.
İçerden birileri, gözümü kırpayım derken;
Gözümü oyacaklar.
Onları yalnızca, uykum zaptedecek.
– Kübra ASDEMİR