Şurada sabahın bulutlarına yüklediğimiz umut
Burada her akşam yağmur kuş olur
Her şeyin yarısı senin gibi
Güz yarısı hepimizin
Ölmek deyince sevmek istiyoruz

Dört gözle bakıyor cimri yalnızlık
Dört dörtlük gitmiyor zaman hasadı
Dört nala duran durana
Uçan balon hepimizin kandili
Gök gürültüsü güneşi beklerken
uslanmayan şimdi

Dağların dumanı üstünde
Yerin dibine kadar yerimiz
Göz yolumuz dikenli
Uçurum kenarına gelen kuşları anladık
Battıkça huzursuzluk
Yanak ıslak
Mendil satan çocuk ölü
Sevmek deyince ölmek istiyoruz

Penceremiz  ayrı
Benzer kıyımız
Köşe başında vurulmuşuz
Sırtından kapatırlar gönül kapısını
Açamazsın
İndirirler dönüp dolaşıp kendine dönen ayaklarını
Üzerine dökülür şehrin gürültüsü

Rüsva olan  namlunun ucunda ucu ucuna bağlayıp üzüldüğün vakit yok
Kurşun kalem etek giymiş gibi kırıtır
Değirmen çarklarında kanun Hürriyet  sokak kedisi gibi
Durmadan yiyecek ilimi İrfan sahibi yalandan sahnede
Anlamak deyince nefret ediyoruz

Bir iki bir iki kim kimin kilidi
Parmak kadar acımız
Tipsiz ceza evi …

 

– Yeşim Akın Çeliker

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: