muhalif bir rüzgarBazen gereğinden fazla düşünüyorsun her şeyi, ucu bucağı olmayan bir düşünce denizi bu. Haksızlık ediyorsun kendine. Oysa dalıp giden bakışlarında hüzünle karışık çocuksu sevinmelerin müthiş izleri var. Elmacık kemiklerinden asılı kıymetli bir tablo gibi zamanla yarışıyor.

Gözlerinde biriken yaşın ciddiyetine duyduğun saygı kadar kırılgansın. Yaşamla birlikte yaş almanın, kendine kattığın yolun seni sen yaptığına inanıyorsun. Tuhaf alışkanlıkların var. Çiçekleri çok seviyorsun ama kurumalarına bir türlü engel olamıyorsun. Bunlar seni üzen küçük detaylar. Benim küçük dediğime bakma, bundan daha fazlası olduğunu biliyorum, şimdilik öyle söylüyorum.

Her şeye merakın var ama henüz bir kedi sahiplenecek kadar cesaretin yok. Hiç kimseyi kıramazsın. Detaycısın. Israrda ölçülü, ikramda davetkârsın. Kimselerin olmadığı saatlerde dışarı çıkıp sokakta yaşayan dostların için yiyecek bırakırsın. Arkandan ses duysan korkarsın ama hayatla daima burun buruna yaşarsın. İnatçısın sen. Kırmızıya mor diye tutturmazsın ama inandığın şeyler söz konusu oldu mu sonuna kadar savaşırsın.

Muazzam bir hikaye anlatıcısı, çok konuşmaların insanısın. Sohbetine katılanların bir nevi mistik seanslarını karşılarsın, uzun zaman önce kelimelerini kısalttın. Az insana az eşyaya az yemek yemeye inanıyorsun. Çorabının teki kaybolsa kızmazsın ama bardağı doldurmayan su görmeye katlanamazsın. Dedim ya, tuhafsın. İhmal etmezsin hiç kimseyi, tedbirlisin, hızına yetişilmezsin bazen öyle şeyler düşünürsün ki vay be dedirtirsin. Hiçbir kötü alışkanlığın yok ama bir türlü eksilmeyen öksürüğün gülüşünün orta yerini kesip atıyor. Bu durum biraz canımı sıkıyor. Mutlak surette bilirim ki; sana gülmek yakışıyor.

Farklısın cancağızım. Kuruyan çiçeklerle imtihan etme kendini. Bir elma ısırığı gibi açılan yaralarından öperim. Çok öperim. Sen benim hayatıma muhalif bir rüzgar gibi girdin.

 

– Ayça AKÇA

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: