Bizim YalnızlığımızBizim yalnızlığımız dağlar kadar yüce, dağlar kadar büyüktü

Ki başka yürek taşıyamazdı ve taşıyamadı da…

 

Kimi zaman gölgemiz, kimi zaman da bir avuç kalabalıktı alnımıza hüzünden hareler süren.

Koştuk uzaklara, bir çocuk sevinciyle koştuk uzaklara kendimizi uçurumun eşiğine saldık. bilinmezliğe kayıp giderken nidalarımız, bir anne tebessümüydü bizi kucaklayan. Tepeden tırnağa duru bir yalnızlık yaşarken kimseye veryansın etmedik, kendimize ettiğimizden başka… Hayattan soyutlanmış elbiseler diktik bedenlerimize, usta bir terzilikti bizimkisi. En edna yalnızlığı kendimize biçtik. Taşıdığımız bu elbiseden yakınmadık hiç. Yalnızlığın kaderine terk edilmiş olmaktan çok, rıza göstermekti bizimkisi. Acılarla büyüdük ve hatta acılarla bütündük. Kimi zaman anlamamak, kimi zaman anlatamamak ve en önemlisi de anlaşılamamaktı yazgımız.

 

Haklılığımızı kalp kırarak elde etmek en büyük korkumuzdu; kardeşim dostum dediklerimizin sevincine tercih etmedik. Çok defa da sırf bu yüzden aptal, ahmak ve saf olmakta suçlandık. En büyük cevabımız da susmak oldu böyle düşünenlere… Hep içimize konuştuk, tefekkürle yaratana sığındık, dönüp kendimize baktığımızda yalnızlığımızı bir gece gibi saranın kendimiz olduğunu fark ettik. Lakin sahte kalabalıklarla dolaşmak içimizi ezsin istemedik ve bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar da olsa bizi riyasız ve karşılıksız sevgilerin düzlüklere çıkaracağına inandık.

 

Hiçbir yalnızlıkla kıyas götürmezdi bizimkisi yağmurun, karın

hatta güneşin,

yıldızın ve ayın…
onlar da yalnızlardı fakat yaradanın inşa ve icra ettirdiği sevk-i yalnızlıktı onlarınkisi
Bilmezdi onlar, ötelenmiş, dumura uğratılmış, kabullenmişlerin cebri yalnızlığını. Bilmezlerdi onlar kelebeğin ateşe koştuğu gibi insanların yalnızlığa koşmasını. Bilemezlerdi, aslında bunun kendimize zaruri bir kaçış olduğunu. Ve kalabalığın, evhamın, telaşın, kısaca hayatın insan bünyesinde yarattığı inişli çıkışlı dalgalarının etkisinden bir sıyrılış olduğunu

 

Bizim yalnızlığımız bir yaşam türküsüydü, serüvendi; öncesiz ve sonrasız bir yazgı

Garip olarak geldiğimiz dünyayı benimsememek için bir basamaktı belki. Yahut ağlayarak başladığımız bu yolculuğun çokça ağlatacağına bir işaretti belki de.

Ders almalıydık hayatın inişli çıkışlı dünyasından, fakat almadık

doğrusu almak istemedik.

Nereye sokulduysak, zarar gördüğümüzden uzaklaşmanın büyüsüne inandık

Uzak oluşun büyüsüne..

 

– Mehmet Durmaz

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: