Tomris UyarKiminin sevdiceği, kiminin hayran olduğu, Cemal Süreya’nın “Daha nen olayım, onursuzunum senin” dediği, Turgut Uyar’ın “Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur” deyip gözünün içine baktığı karısı, Edip Cansever’in “Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki” deyip yarı açık, yarı kapalı hayranlık beslediği, 3 şairin yüreğini dolduran nadide bir kadındır Tomris Uyar.

Hayatı çok ciddiye almayan, kendisi için yazılan dizelere kendini kaptırıp kibirlenmeyen aksine olanları normal karşılayan bir yapısı vardı. Her an onu kaybetme korkusuyla severlerdi çünkü ruhuna sahip olunamayan bir kadındı.

Yaşamı boyunca en uzun süren sevdası Turgut Uyar oldu. Tanıştıkları yıl. Tomris, Cemal Süreya’dan ayrılmış, Turgut Uyar’da karısından…

İstanbul’da tanışıp şiir üzerine mektuplaşmaya başlamışlar ve 7 yıldır şiir yazmayan adamın kalemindeki mürekkep oluvermiş bir anda. Böylede büyülü bir kadındır kendisi…

Turgut’un en önem verdiği, adeta her şeyini ona göre düzenlediği, odak noktası haline getirdiği kişiydi Tomris ancak zaman içinde Turgut’un  penceresi, fikri, aklı ve parçası haline gelmekten yorulacaktı. Turgut’un ona olan sevgisi kaygılarıyla doluydu. Her saniye kaçırırcasına, kendisinden ve dünyadan sakınırcasına, onu soyutlayıp yüreğinin kafesine saklayıp orada büyütmek istercesine, sürekli biriktirdiği sorularla ve veremediği cevaplarla…

Biraz hastalıklı, biraz takıntılı, biraz tutkulu,  biraz acılı dizelerin arasında filizlenen ve yüreklere sığamayan bir sevgiydi.

İstediği gibi yaşamış, tutkuyu, aşkı, acıyı hiç eksik etmemişti  kendisinden.  Herkesin içten içe kıskandığı, yerinde olmak istediği bir kadındı.

Yaşamı son bulduğunda ise herkesin hafızasında “İkinci Yeninin satırlarında yaşayan kadın” olarak kalmıştır.

 

Berna Erçi

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: