İstikbali göklere taşıyacak da,
Çocuklarımızı kürseülere çıkaracak da
Susuz toprağa su, umutsuz çocuğa umut
Çorak topraklarda çiçek açtıracak da O,
Bir kır çiçeği hikayesini Nobel’lere taşıyacak da,
Maviliklerde uçurtmalar uçuracak da,
Bal gözlü çocukların sesine ses katacak da,
Tabur tabur cehaletin üzerine yürüyecek de,
Vatana nefer olacak da O
Öğretmenim…
Başına mor sümbülleri ,leylakları,
Taç yapıp takmak istediğim,
Elimde diplomam, başımda kepim,
Geleceği selamlarken yanı başına geleyim,
Ben geldim diyeyim öğretmenim,
Yarı anam yarı babam ben geldim…
Tarihimi de dilimi de vatanıma sevgimi de
Dik durmayı da onuru da erdemi de
Senden öğrendim demeye,
Sana o sırada hayal ettiğimiz düşle geldim,
Elimdeki diplomayı asıl sahibine getirdim
Öğretmenim yüreğimde heyecan,
Gözlerim ayımızda, hilalimizde…
Yarınlara doğru koşarcasına,
Avuç dolusu umudu yıldız yaptım da
Serpmeye geldim ayaklarına…
Elimde diplomam saçlarımı ilk günkü gibi
Arkadan ördüm de cüppemi giydim de
Daha kürsülere çıkmadan,
Beyaz önlüğümle koridorlarda koşmadan,
Makamıma çıkıp andımı içmeden,
Daha öğrencilerimi sarmadan,
İlk uçuşumdan, ilk çizimimden önce,
Daha anne baba olmadan hem de,
Ellerim daha terlemeden,
Daha yarınlara emek vermeden,
Senin emeğinle güneş olduğun gövdemden
Köklendiysem toprağımızda
Bugün yarına bakıyorsa gözlerim,
İlk seni görmeliydiler bilirim,
Seni, yarınımın mimarı,
Gözlerimiz yarına el ele bakmalı,
Tuttuğun ellerim büyüse de,
Önlüklerim artık küçük gelse de
Nasıl ki büyümez ya evlatlar
Hep öğrencin kalacağım ya hani
İlk günkü heyecanımla sana geldim
Ellerim iki yana açılı
Kucaklamak için seni…
Ana yarım baba yarımı…
Tüm bünyemde saklı o yılları,
Ceplerime koymuş bir genç kız bir delikanlı,
Oldum da vatana hizmet edeceğim ya hani
Nasıl unutabilirim,
Elin ellerimde yazdığın heceleri,
Gölgen ardımda okuduğum şiirleri,
Bana duyduğun inancı, ümidi,
Bir köy toprağında açtıysam eğer,
Dallanıp budaklanıp salkım salkım döndüysem,
Öğretmenim, kıymetlim ver de
O papatya kokan ellerini öpeyim…
Tülay KARATAŞ