kadınlar ağlıyorlar

ben

Mantra’ lar okuyorum gökyüzüne

en ilkel en bilinmedik dillerde

 

kadınlar ağlıyorlar

ben

bir kuş oluyorum kafası koparılmış

düşüyorum koynuna toprağın

tertemiz göğsümün üstüne

 

kadınlar ağlıyorlar

ben

Ganj oluyorum

bir Guru’ nun kirli meczup bedeninde

 

kadınlar ağlıyorlar

ben

bir Masbuta ayininde

yeşilsiz bir ırmağın kenarında

Resata’ lar içinde

 

kadınlar ağlıyorlar

ben

tek kişilik hücremde

ızgaralar ardında dinliyorum

Borromeo sessizliğinde

 

kadınlar ağlıyorlar

ben

bir kahin oluyorum“buluşma çadırı” ında

Tuva Vadisi’nde bir kazan

ben

su oluyorum içinde

 

kadınlar ağlıyorlar

kuruturcasına pınarlarını

gözlerinin

ben

taş oluyorum

ayrılıyorum yetmiş parçaya

üç cemrede

üç cemrede

tam yetmiş parçaya

 

kadınlar ağlıyorlar

ben

en uzağında doğunun

beyaz bir kağıt oluyorum

“Oho-Harahe” töreninde

açılıyorum tuzlu sularına Pasifik’ in

tahta bir kayık eşliğinde

 

kadınlar ağlıyorlar

ben

hala günahkarım

günah hala üzerimde…

serkan toksoy

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: