Bu eller, renklerden yepyeni bir dünya yaratan büyücü ressam elleri değil, benim elle-rim. Bu eller harflerden sözcükler, sözcüklerden cümleler, cümlelerden gerçekten daha gerçek bir dünya yaratan sabırlı yazar elleri de değil; benim ellerim. Bu eller, toprağı saat saat, gün gün, mevsim mevsim alın teriyle işleyip minicik tohumdan bereket üreten nasırlı eller hiç değil; benim beceriksiz ellerim.

 

Bu eller suçlu, kanlı eller. Benim ellerim. Alçakgönüllü ama umut dolu bir geleceği tuzla buz eden acemi, sakar eller. Benim ellerim. Bir beceriksizliğin bedelini çok ağır ödeyen ve ölene dek derin bir suçluluk içinde kıvranacak kanlı eller… Hiçbir suyun, sabunun temizle- yemeyeceği bu kirle yaşamaya yazgılı eller… Benim ellerim.

 

Her gün öfkeyle, acıyla bakarım bu ellere. Onlar süt dökmüş kedi gibi boynu bükük durur, ezilir suçlayan bakışlarımın altında. Sığınacak bir yer, kaçacak bir delik arar. Ama nereye gidebilir ki!.. Bakışlarımın yakıcı ateşinden ölene dek kurtulamayacak bu  eller, benim ellerim. Birbirimizden ayrılamayız. Birbirimize mahkûmuz. Birbirimizin suç ortağıyız. Ben ve ellerim.

Selman BÜYÜKAŞIK

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: