— çünkü bazı mutlulukların tekrarı yoktur–

 

Oralara üç beş yılda bir yağardı kar. Bu yüzden kar yağsın diye kışın, o zamanlar içimden dua ederdim geceleri. Ve bir gün, yıllar yıllar önce, dileğim yerine geldi nasılsa. Apak göğün derinliğinden, görünmeyen telaşlı bir hallacın dev yayından saçılan pamuk parçacıkları halin- de, bazen telek telek, tüy tüy döne savrula indi kar. Hızla birikti. Gönlümce, düşlediğim gibi. Neredeyse diz boyu… Bembeyaz, pırıl pırıl bir kar.

Bütün kirli, karanlık renkler silinmiş, dolunay elediği altın tozlarıyla bir hâle gibi cömertçe ve özenle sarmalamıştı her yeri. Işıl ışıl sessizliği, arada bir, yaprak dökmeyen yenidünya, defne ağaçlarının, üzerindeki karın ağırlığına dayanamayan dallarının yürek burkan çatırtısı bozu- yordu. Ay bu eseri karşısında gururla, hayretle gülümsüyordu. Bense büyülenmiştim, bir ma- sal dünyasındaydım sanki. Dinlediğim hiçbir masalda olmayan bir dünya. Bu büyülü dünya- nın sessizliğini bozmamak için adım bile atmaktan korkuyor, kıpırdamadan etrafı seyrediyor- dum. Böyle donmuş halde saatlerce, günlerce, belki de sonsuza dek kalabilirdim. Gecenin bü- yülü güzelliği karatavuk, sığırcık, benekli bülbül ve göç etmemiş ya da çok erken gelmiş arapbülbüllerini bile uyutmamıştı. Ara sıra bir kuşun zaman ötesi kara gölgesi yerdeki ışıl ışıl karların üzerine ürpertici bir sessizlikle düşüyordu. O  bembeyaz dünyanın içinde tek ayrıksı renk, kısa bir mesafe uçup bir ağacın parlak aklığında yitiveren bu kara lekelerdi. Bu görkemli doğa ayın altın tozuyla parlatılmış beyaz, içli bir arya sunuyordu kulağıma, gözlerime, yüreğime. Gerçek ötesi bu dünya hiç silinmemek üzere içime dolmuştu…Elli yıl sonra bile, görüldüğü gibi, içimde capcanlı hâlâ.

.

Bir daha ne böyle bir kar yağdı oralara dolunayı hayretler içinde bırakacak ne de ben böyle büyülendim. Zaman bazı şeylerin ilacı değilmiş.

 

Selman Büyükaşık

 

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: