Peltek Suzan’ın elleri

Şiir kitabı tutmazdı Peltek Suzan’ın elleri. Bulaşık tabakları tutardı, kuruyan çamaşırları, elektrikli süpürgeyi ve inatçı lekelerin düşmanı spreyleri tutardı. Homurdanır gibi konuşan babasının elindeki televizyon kumandasını bile tutamazdı. Beş yıl öncesine kadar renkli kalemler ve boya fırçaları vardı ellerinde. Şimdi ise ablasının fırlattığı çiçek buketinin ona ait olmasını istiyordu. Bir şairin ”Büyümek zor bir kelimedir ama yaşamak daha da zor,” diye bir dize yazmadığını bilmiyordu Suzan. Bu, onun öyküsünün dizesiydi.

Suzan’la tanıştığımda sekiz yaşındaydım. İlk aşkımdı: Çok güzel gözleri ve peltek bir dili olduğu için âşık olmuştum ona. Kendine özgü bir insan olduğu için etkilemişti beni, sanırım. Mahalle aralarında, sokak köşelerinde, meydan kuytularında böyle insanlardan çok vardır. En bilinmedik canlılar toprağın ve denizin diplerindedir sonuçta…

Bizim mahallenin oğlanları boş arsada top peşinde koşturup dururken ben bir köşede oturur roman okurdum. Her sayfa bitiminde maç ne durumda diye kontrol etmeyi ihmal etmezdim. Futboldan anlamasam da yapardım bunu. Çünkü Uyuz Şevket’in gol yemesini isterdim -aslında sırf bu yüzden izlerdim maçı.

Bir gün, Uyuz Şevket’e seslenen Suzan’ı gördüm. İlk defa genç bir kızın bu arsaya geldiğini görüyordum. Kalenin dibinden ”Şevket!” diye bağırdı. ”Haydi, yemeğe!” Ardından, Şevket kaleyi bırakıp oyundan çıktığı sırada yüzüne sert bir top geldi Suzan’ın. Acı içinde yeniden bağırdı: ”Sizin topunuzu keseceğim, şerefsizler!” Bütün oğlanlar gülüşmeye başladılar. ”Uyuz’un ablası da anca Peltek olur zaten…” dedi içlerinden biri. Hep bir ağızdan daha da gürültülü güldü arsadakiler.

Şevket’e de Suzan’a da üzülmüştüm. Ama asıl dikkatimi çeken, Suzan’ın konuşma şekliydi. Onda bir büyü mü var, diye düşünmüş olmalıyım. Kendinizi benim yerime koyun: Sekiz yaşındasınız ve hayatınızda ilk defa peltek konuşan birini görüyorsunuz…  Her açıdan garipti.

 

Suzan’ın bir acayip gözleri

Suzan’la daha sonra sık sık karşılaştım. Bunun sebebi sürekli Şevketlerin apartmanının yakınlarında dolaşmaya başlamamdı, tesadüften ibaret değildi. Artık isim olarak beni biliyordu ve utana sıkıla da olsa göz teması bile kurmuştum onunla. Gözleri çok güzeldi: Ela desen değil, yeşil desen değil… Bir boya paletine bu iki rengi koyup içine biraz toz şeker eklerseniz belki elde edebilirsiniz. Ben denemedim, siz deneyebilirsiniz.

 

Suzan ve Nikola Tesla

Bir gün evden kaçtığı haberi geldi Suzan’ın. Nasıl olduysa mahallenin çocukları arasında bile dolaşmıştı bu söylenti. Sahiden de onu iki yıl boyunca görmedik.

”Kaçıran genç, elektrikçiymiş,” dediler.

”Nikola Tesla olabilir mi?” diye sordum Uyuz Şevket’e.

”Yok,” dedi Uyuz, ”o adam Türk değil.”

”Gemiyle gelir, ne olacak? Abim Bursa’dan geldi geçen gemiyle,” dedi Fiko.

”Anneme bir sorayım,” dedi Uyuz şüphe içinde.

Aklımda Suzan’ın Nikola Tesla’yla kürek çeke çeke ıssız adaya vardığı bir manzara canlandı.

 

İki yıl sonra

İki yıl sonra Suzan aile evine geri döndü. İyice sessizleşmiş, saçlarını kısaltıp sarıya boyatmıştı. Ben ise artık on yaşındaydım, on bire basmak üzereydim. Derslerim zorlaşmış, kütüphanemdeki kitaplar çoğalmış, anlattığım hikâyeler derinleşmişti. Kimseye okutmasam da şiir bile yazıyordum artık. Elektrikçi herifin Suzan’ı dövdüğünü öğrendik. Adam Nikola Tesla değilmiş, bunu da öğrendik. ”Keşke kaçtığı kişi Tesla olsaydı,” dedi Uyuz. ”O ablamı dövmezdi…”

 

Filmimiz bitti Suzan

Bir buçuk yıl daha geçti, sonra zorla evlendirdiler Suzan’ı. Namus, filan dediler. Yaşlı, daha önce hiç evlenmemiş bir eski mahkûmla evlenecekti. Ben de liseye geçecektim. Edebiyat dersi sayesinde hayata tutunacaktım. Anlattığım hikâyeler bana nefes olacaktı. Suzan yeni kocasıyla şehir dışına doğru yola çıkarken arkalarından konvoyu izledim. ”Filmimiz bitti Suzan,” diye mırıldandım kendi kendime.

Fiko yanıma gelip omzuma dokundu: ”Maç var, kitabını al gel.”

”Uyuz kalede mi?” diye sordum.

”Evet. Aptal, düğüne bile geç gidiyor maç yüzünden.”

”Geliyorum.”

Kaldırımdan kalktım ve okuduğum romanda kaçıncı sayfada kaldığımı düşündüm.

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments